Nicole'ün teklifiyle şaşıran Magnus kekeleyerek cevap verdi:
"Şatodaydım. Havanın çok kötü olduğunu zannedip hiç dışarı çıkmadım."
Magnus çimenlerin arasındaki çiçeklerden bir papatya koparıp onunla oynamaya başladı.
"Zaten biraz hastaydım. Hava değişikliği bana yaramıyor."
Papatyanın yapraklarını koparıp fal yaparak aptalca bir uğraş edinmişti. Dönüp Nicole'e baktığında onun gözlerini gördü. Gerçekten güzeldi; hatta bir an kendini o gözlerin içinde kaybolmuş hissetti.
"Zaten sabahtan beri şatoda kimseye rastlamadım. Bazıları var ki etrafı neşelendirip canlılık katıyor."
Magnus bunları söylediğine inanamıyordu. Hemen konuyu değiştirip:
"Eee.. Sen nerelerdeydin? seni de hiç görmedim."
Magnus gerçekten utangaç biriydi. Sorduğu sorunun cevabını beklemeden ayağa kalkıp:
"Özür dilerim, şatoya dönmem gerekiyor. Sayılar beni bekler, anlarsın ya!"