| -Hogwarts- Hogwarts'ın gizemli kapıları ardındaki sihirli dünyaya hoşgeldiniz... |
|
| Ölüm Yiyen Alımları | |
|
+12Amy Grint John James Hytorent Wendy Sapphiré A. Savend Bellatrix Black Lestrange Julie Annwyl Lovett Nickholas Ryan Owen Carter Rodolphus Owen Ashley Sharpay Tisdale Samarâ Aprıl Miller Hermione Granger Brenda Julia M. Panarello David Kevin Johnson 16 posters | |
Yazar | Mesaj |
---|
David Kevin Johnson Hogwarts Müdürü&KSKS Profesörü&Ravenclaw Bina Sorumlusu&ZAY Başkanı
Mesaj Sayısı : 550 Yaş : 31 Savaş Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı Aile : Johnson Ailesi Rp Sevgilisi : Amy Granger Kayıt tarihi : 21/01/08
Character sheet Büyü Gücü: (100/100) Özel Yetenek: Zihinfendar & Zihinbendar
| Konu: Geri: Ölüm Yiyen Alımları C.tesi Mart 22, 2008 5:13 pm | |
| | |
| | | Serena L. Blair Ölüm Yiyen
Mesaj Sayısı : 2 Yaş : 31 Kayıt tarihi : 25/03/08
| Konu: Geri: Ölüm Yiyen Alımları Salı Mart 25, 2008 6:27 pm | |
| Ad:Serena Lydia Soyad:Blair Örnek RPG:
Serena dışarda gizlice geçirdiği birkaç günden sonra tekrar karargaha dönmüştü.Serena gelir gelmez ilk iş olarak odasına çekilmiş ve dışarda duyduğu savaş planları için önemli olabilecek birkaç şeyi not etti.Daha sonra karargahı baştan sona gezmiş ve birkaç ölüm yiyeni daha sonra onu görmeleri için tembihlemişti.Serena bir süre karargah içinde gezdikten sonra tekrar odasına dönüp kendini odanın en sonundaki masanın arkasındaki büyük koltuğa attı ve nefesini bırakıp rahatça bir nefes aldı.Dışarda olup gizlenmek onu o kadar yormuştu ki asasını kıpırdatacak hali bile kalmamıştı.Kafasını arkasına yaslayıp tam biraz uyumaya çalışacaktı ki kapısı tıklatılmıştı.
"Efendim beni çağırmıştınız gelebilir miyim?"
Serena ilk önce defolmasını söyleyip dinlenmeyi düşünmüştü.Ama daha sonra bununla tekrar uğraşamayacağını bildiği için içinden ölüm yiyenin o muhteşem zamanlamasına küfretti.Ve sessizce ve soğuk bir sesle söylendi.
"Tamam gel."
Bunu söylediği anda kapı ardına kadar açıldı ve içeri bildiği ölüm yiyenlerin en sahtekarı ama bir o kadarda yakışıklısı içeri girmişti.Sarı kısa saçları ve masmavi gözleri onun hep kendini belli etmesini sağlıyordu.Yüzünde de o her zaman yalaka ve alaycı gülümsemesi vardı.üstünde de görünüşüyle tamamen tezatlık oluşturan simsiyah süppesi,kazağı ve pantalonu vardı.
Serena bir süre onu inceledikten sonra kaşlarını kaldırdı ve ardındanda ayağa kalkarak
"James...Buraya gelişinin sebebini eminim tahmin etmişsindir?"
James tam ağzını açıyordu ki Serena eliyle onu susturup devam etti.
"Uzun süredir karşı taraftaki biriyle ilişki içinde olduğunu duydum.Tabii aşk hayatınız beni ilgilendirmez.Ama sevgiliniz olacak sahıs benim ezeli düşmanımın tarafındaysa öyle bir ilgilendirir ki şaşarsın."
Serena tam söyliyeceklerini bitirmiş elini asasına götürüp laneti atacaktı ki James birden konuşmaya başladı.
"Lady'im ben size her zaman bağlıyım biliyorsunuz.O sadece bir eğlence.Ben ona burasıyla ilgili hiçbirşey söylemedim ayrıca.Ama o bana öyle şeyler söyledi ki tahmin edemezsiniz."
James bunları söylerken bir yandan hafif adımlarla Serena'nın tam karşısına gelmiş yine o yalaka sırıtışıyla onun gözlerinin tam içine bakıyordu.Serena da aynı şekilde ona bakıyor ama Serena gülmüyor duygularını belli etmeyen bir şekilde bakıyordu.bir süre sonra hafifçe gülümseyerek konuşmaya başladı.
"Ah James eminim öyledir.Ve ahh tahmin edebiliyorum.Hatta tahmin etmekle kalmıyor hepsini biliyorum.Ama yine de böyle birşey cezasız kalmaz bilirsin."
James bu sözler sonunda hiçbirşey söylememiş hatta olabiliyorsa daha da yakınlaşmış sadece kafasını sallamış ve aynı şekilde bakmaya devam etmişti.Serena ise eğer bir süre daha bu şekilde kalırlarsa ona kapılacağından korkarak ama yinede gözlerini kaçırmayarak hızlıca asasını çekip kuvetlice bağırdı.
"Crucio!!!"
Ardından da James'in acı çığlığı tüm odayı doldurdu.Serena ise ifadesiz bir suratla onu izliyor ne kahkahalarla gülüyor ne de oda onun gibi acı çekiyordu.Serena bir süre durup yerde kanlar içinde kıvrılmış yatan yakışıklı adama baktı.Acı çekmiş olmalıydı.Yazık diye düşündü.Ardından onu duymayacağını bildiği için dışardakilerin duyamayacağı bir şekilde James'in yanına çömelip
"Yazık oldu Lord bile olabilirdin."
Diyip yine aynı sessizlikte ayağa kalkıp yerine oturdu.Asasıyla kapıyı açıp bütün malikanenin duyabileceği bir şekilde bağırdı.
"Biriniz hemen gelip şu pisliği odamdan çıkarsın!!"
Ve bunu duyan iki ölüm yiyen koşarak odaya girdi.Lady'e selam verdikten sonra James'i kucaklayıp dışarı çıktılar.Serena arkalarından seslendi.
"Önemli değilse hiçbiriniz ama hiçbiriniz odamın yanına yaklaşmayın!!"
Ardından kapısını sadece Blair ailesinin bildiği mühürle kapattı.Ve odanın diğer ucundaki kanepeye giderek kendini attı.Şuan ihtiyacı olduğu tek şey uykuydu... | |
| | | Nickholas Ryan Owen Hogwarts Müdürü & Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü
Mesaj Sayısı : 748 Yaş : 31 Savaş Tarafı : |l Death Eaters l| Aile : Owen Ailesi Rp Sevgilisi : Şu Ana Kadar 5 Tane Teklif Geldi... Kayıt tarihi : 23/02/08
Character sheet Büyü Gücü: (100/100) Özel Yetenek: Zihinfendar & Zihinbendar
| Konu: Geri: Ölüm Yiyen Alımları Salı Mart 25, 2008 7:18 pm | |
| Serena L. Blair > Kabul Edildin! | |
| | | Eva J. Akira Heraschais Sihirli Yaratıkların Denetimi Dairesi Başkanı
Mesaj Sayısı : 19 Yaş : 33 Kayıt tarihi : 05/04/08
Character sheet Büyü Gücü: (60/100) Özel Yetenek:
| Konu: Geri: Ölüm Yiyen Alımları C.tesi Nis. 05, 2008 10:28 pm | |
| Ad:Eva J.Akira Soyad:Herazchais Örnek Rp(en az 5 satır): Hava son günlerde hiç bu kadar bunaltıcı olmamıştı. Termometreler dünden “daha az sıcak” olduğunu söylese de nemi hesaba katmıyorlardı. O gün kimilerine göre sıradan bir gündü. Boğucu bir sıcak olması dışında.Ama kimileri için hiç de öyle değildi. “O” da güne sıradan bir gün olmayacağını bilerek kalktı.Çok önemli bir görev üstlenmişti.Öldür…Hep Daha önceden birkaç kez yaptığı bir şeydi ama bu kez farklıydı daha önceden hiçbir Bakanlık Çalışanı öldürmemişti.Tam olarak bakanlık çalışanı sayılmazdı aslında Sihir Bakanının Sekreterlerinden biri.”O” onu daha önceden görmüştü.Annebel McLier…Uzun boylu zarif,uzun sarı saçlarını sürekli tepeden topuz yapan güzel bir kadındı.Jacquelyn daha yeni mezun olmuştu.Okulu bitirdiği gün bağlılığını kanıtlamak için “En İyi arkadaşını” öldürmüştü.Tam bir ölümyiyen olmaya hak kazanmıştı.Karargah’a girebiliyordu.Diğerleri tarafından pek sevilmemişti nede olsa hiçbiri Ravenclaw mezunu yâda o kadar genç değildi.Dolabına yöneldi,muggle kıyafetlerinin bulunduğu siyah bir bavul çıkardı.Eski siyah bavulun,kopacak gibi duran kilitlerine baktı aslında anahtar gerekiyordu ama yumruk atınca açılıyordu.Bavulu kaldırıp,yatağına attı.Eski ve bir o kadarda hantal olan yatağı gürültüyle gacırdadı.Kilitlerin birine yumruk attı.Biraz fazla sert attığı yumruğun etkisiyle,diğeri de yerinden koptu.bavulun kapağını kaldırdı.İçinde Lily’nin kıyafetleri vardı.Yeşil bir eşofman altı ve gri renkte uzun kollu bir bluz çıkardı.Geceliğini çıkardığında,bütün gece yorganın altında olduğunu fark etti.Sırtına denk gelen bölüm sırılsklamdı.Bunu görünce eşofmanı ve bluzu yere attı.Bir şort ve askılı tişört çıkardı.Tişört pembeydi bu onun daha sevimli bir izlenim bırakmasına yarayacaktı.Dolabın altındaki çekmecesinden bir çift yeşil file çorap çıkardı.Çorabı giydiğinde dizinin biraz altında olduğunu fark etti.3 sene önce giymişti en son Lily ile birlikte gittikleri bir muggle rock grubunun konserinde…Aynı şeylerin farklı renklerini giymişlerdi.Ondada aynı çorabın pembesi vardı.Lily öldükten,öldürüldükten sonra,Kankası tarafından öldürüldükten sonra,Jacquelyn kendine ait bütün muggle kıyafetlerini yakmıştı.Bir an düşündü neden böyle olmayı seçmişti.Tarafsız olup hayatına daha iyi bir şekilde yön verebilirdi.Ellerini kirletmeden saygınlık kazanabilirdi.Saygınlık kazanmanın sadece güçle olduğuna dair aptal bir yanılgıya düşmüştü.Bakanlık Sihirli Afetler bölümü için ona teklif vermişti ama o aptal gibi reddetmişti.Bakanlık birine teklif götürmezdi özelliklede yeni mezun olmuş birine.Kendi kendine mırıldandı “Amma aptalsın Jacqu,bu yolu seçmek…”duraksadı kendini çimdikleyip “Neler oluyor sana Jacqu,neler düşünüyorsun!Sen seçtin bu yolu…ama…”mırıldanmayı bıraktı.iyice saçmalamaya başladı ama söyledikleri bilinçaltındaki,onun yok etmeye çalıştığı hisleriydi.Şortu ve “pembe”tişörtü giydi.Yeşil file çorabı giyip altına kırmızı topuklu ayakkabılarını giydi.Bavulu yan tutarak odanın düşecek gibi görünene kapısını açıp çıktı.Anahtarı ağzında taşıyarak 52 basamağı indi.Resepsiyon gibi kullanılan yemek masasına yöneldi: “Bu bavulu…1 haftaya kadar alırım almazsam istediğinizi yapın.”dedi bavulu yere attı.Artık onun için önemli değildi. Resepsiyondaki kadın tamam anlamında kafasını salladı elini çana vurup: “Veresiye iş yapmıyoruz!”dedi.para istiyordu işte.Aç gözlü muggle’lar dünya işte bu bitmek bilmeyen açlıkları yüzünden bu kadar kötüydü.Elini cebine attı.Cüzdanını çıkarıp: “Ne kadar?”diye sordu.Kadının suratına bile bakmamıştı.Kırık ve paslı bir aynaya gözü ilişti.Yüzü çok solgundu.Geceleri kabusları yüzünden uyuyamıyordu.Kadın sırıtarak aslında 30 dolar olan ücreti arttırarak: “60 dolar ama çok gençsin sanırım öğrencisin 58 dolar olur!”dedi. Jacqu ona göz ucuyla baktı. “Kalsın.”dedi ve 60 dolarlık banknotları masaya atıp hışımla oradan ayrıldı.Kadın müşterisinden 30 dolar fazla almanın sevinciyle ıslık çalmaya başladı.Ona kazık attığını sanıyordu ama Jacquelyn asıl ücreti biliyordu ama odadaki tahtakurularına ilaç alma zahmetine katlanırlar düşüncesiyle 30 dolar daha vermişti. “Muggle’ların hepsi aynı açgözlüler, asla doymazlar, azıyla yetinmezler!”Londra’nın ücra köşelerinden birinde olan bu harabe görünümlü motel’e baktı. “Paraları olmayabilir ama bu fakirlikten daha farklı bir şey.”diye geçirdi.Kuru otların olduğu 1-2 metrekarelik bahçeden çıktı.Tahta bir tekme vurdu ve kapı yere düşüp ikiye ayrıldı. Trene ardından 2 taksi değiştirerek bir sahil kentine girdi.Sokakta kızlı,erkekli herkes mayo giyiyordu.Temmuzun ortasıydı,anormal bir şey yoktu.Kumsalın arkasına dizilmiş olan kutu gibi evlerden birindeydi,Bayan Mclier.Evlerin hepsinin bahçe kapısının önünde posta kutuları vardı.Üstünden soyadları yazılıydı.Kendi kendine mırıldanmaya başladı: “McLier,McLier…”O sırada evler dizisinin en sonunda;pembe boyalı bir evin posta kutusunda McLier Yazıyordu.Kapıyı yavaşça açtı ve içeri daldı.Kapıyı çaldı.Kapıyı beklediği gibi biri açtı,sarışın,uzun ve zayıf bir kadın.Gülümseyerek sordu: “Kimsiniz?”Jacquleyn şirin bir ifade takınarak: “Annabel…Annabel McLier’ı!”kadın gülümsedi ve: “O benim neden?” “Zamanınız doldu da…” “Ne zamanı?” Jacquelyn sırıtarak tişörtünün içinden asasını çıkarıp kadının boynuna dayadı: “Çok yaşadınız…Avada Kedavra!”dedi.Parlak bir ışık huzmesi kadına çarptı ve puff…Annabel dünyadan silindi.Jacquelyn kadının cesedini içeri doğru ittirdi ve kapıyı hiçbir şey olmamış gibi ittirdi.Bahçe kapısınıda kapayıp çıktı.Nasıl olsa bir kaç güne kokardı,polis gelip bulurdu.tam o anda uzakta cüppeli bir adam gördü.Göz göze geldiler.Jacquelyn bir an dondu kaldı ama çok sürmedi,kendine gelip koşmaya başladı.Adamda öyle.Nasıl olduysa haberi almıştı.O adam bakanlıkta çalışıyordu.Onunla aynı binadaydılar.Allen Manson.Topuklu ayakkabılar yüzümden koşmakta zorlanıyordu.İnsanların şaşkın bakışları arasında kovalama sürüyordu.Aralarında ki mesafe git gide azalıyordu.Jacqu ayakkabıları çıkarıp,attı.Aralarında ki mesafe tam artıyordu ki önüne çıkan bir kedin yüzünden tökezleyip yere düştü.Allen genç kadını bileklerinden tuttu.Jacqu serbest olan ayaklarıyla adamın bileklerine tekme attı.Dengesini kaybeder gibi oldu sonra düzeldi.2 saniye içerisinde bileklerini bıraktı ,Jacquelyn’ın asasını kapıp tekrar bileklerini yakaladı.Ayağa kalkması için zorladı.Jacqu çaresiz ayağa kalktı.Dar ve pis bir sokaktaydılar.Çöp kokusu aşırı derecede rahatsız ediyordu.Sıçanlarda cabası.Allen ciddiyetini koruyarak: “Yine karşılaştık ama bu kez kaçamayacaksın!”dedi.Bir öncekinde Allen kızın gözlerine bakmış bu yüzden bir anlık dalgınlık yaşamıştı.Jacquelyn’de bunu değerlendirip onun bedenini kilitleyip oradan kaçmıştı.bu yüzden gözlerine bakmamaya çalışıyordu.Birden Jacquelyn kafasının arkasına inen şiddetli bir darbeyle,yere yığıldı.
AYILDIKTAN SONRA
her şeyi bulanık görüyordu,sanki gözlerine tül bir perde inmiş gibi…Kafası hala zonkluyordu.Bir düzlemde değildi.Duvardaydı,el ve ayak bileklerine duvara monte edilmiş kelepçeler geçirilmişti.Soğuk duvar yüzünden sırtı buz kesmişti adeta,küçük-parmaklıklarla kapatılmış bir pencereden gece ayazı içeri giriyor ve tişörtünün şişmesine sebep oluyordu.Kendini kuş kafesinde kalmış gibi hissetti: “Kahretsin,aptallık ettin Jacqu,bir kere mağlup oldu,ikincisinde mutlaka önlem alırdı!”dedi.Sonra gücünü toplayıp haykırdı: “Lanet olasıcalar,kimse yok mu!?!”sesi soğuk ve hissiz duvarlara çarpıp yankı yaptı.Kendi sesi,çok vahşileşmişti.Hücrenin metal duvarının dışından ayak sesleri duydu.Jacquelyn sırıttı,bunun olacağını biliyordu,sesini yükseltti ve kapıya doğru boynunu su kaplumbağalarının yemi tutmak için uzattığı gibi uzattı: “Hadi ama hızlanın çok sıkıldım!”kahkahasına engel olamadı ve yüksek sesle gülmeye başladı.Ayak sesleri daha iyi işitilmeye başlamıştı.Sonunda kesildi.Hücrenin kapısı kulak tırmalayıcı bir gıcırtı çıkartarak açıldı.İçeri Allen ve orta boylu kahverengi saçlı ve ela gözlü bir kadın girdi.Kadının ayağında en az 39 numara siyah sivri burunlu ve tabii ki topuklu ayakkabıları vardı.Cüppesinin önü kapalı olduğu için bunu dışında hiçbir özelliği belli olmuyordu. | |
| | | David Kevin Johnson Hogwarts Müdürü&KSKS Profesörü&Ravenclaw Bina Sorumlusu&ZAY Başkanı
Mesaj Sayısı : 550 Yaş : 31 Savaş Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı Aile : Johnson Ailesi Rp Sevgilisi : Amy Granger Kayıt tarihi : 21/01/08
Character sheet Büyü Gücü: (100/100) Özel Yetenek: Zihinfendar & Zihinbendar
| Konu: Geri: Ölüm Yiyen Alımları Paz Nis. 06, 2008 7:43 am | |
| | |
| | | Wolfgang B. Lecter Karanlık Sofra Sahibi
Mesaj Sayısı : 3 Yaş : 37 Kayıt tarihi : 11/04/08
| Konu: Geri: Ölüm Yiyen Alımları Cuma Nis. 11, 2008 6:48 pm | |
| Ad: Wolfgang Beowulf Soyad: Lecter Örnek Rp(en az 4 satır): *Gıcırr....*
Kapı açılırken çıkan ses sınıfta bekleşen diğer birinci sınıf öğrencileri gibi arka sıranın bir önündeki Hufflepuff sırasında oturan uzun turuncu saçlı kızın da dikkatini çekmiş ve büyümüş gözlerle -aslında gözleri hep o kadar iri bakardı- kapıya bakmasına neden olmuştu. Bu şatoların kapıları monte edildiklerinden beri hiç mi bakım görmemişti yoksa büyücüler bu sesten hoşlanır mıydı bilmiyordu Pearl ama sesin kulaklarını tırmaladığı kesin olan bir şeydi. Neyse ki profesör kapıyı daha sessiz ve hızlı bir şekilde kapatmıştı. Pearl'ün ilk dersten bildiği Profesör Black -kızın dikkatini çekmişti de ne kadar çok Black vardı bu okulda- girdiği andan itibaren gürültünün kesilmesine memnun olmuş olacaktı ki memnun bir şekilde sınıfa göz gezdirip masasına oturdu genç kadın. İlk sözü geçen haftaki dersten bahsetmek olmuştu doğal olarak, Ravenclaw'lu bir oğlan olan Keiran'dan büyüyü uygulamasını istemişti daha sonra da. Keiran büyüyü gayet başarılı bir şekilde uygulamış ve yerine oturmuş, cebine de beş puanı atıvermişti. Klasik bir derse benzeyecek diye düşünüyordu Pearl, nitekim geçen her saniye de onu haklı çıkarıyordu. Sadece küçük kız büyü yapmayı değişik ve heyecanlı buluyordu, ne de olsa O'nun için çok yeniydi bu tür şeyler.
Kadın tekrar öğrencilere yöneldiğinde bir kez de Slytherinli bir öğrenciyle aynı ritüeli yineledi, tek fark kızın yaptığı büyünün diğer öğrendikleri büyü olmasıydı. Slytherin'e 5 puanını götüren kız otururken profesör de bugünkü konuya geçeceklerini bildirmişti. Neydi acaba yeni konu, nasıl bir büyü öğreneceklerdi ki bu sefer? 'Lumos' büyüsünü anlatmaya başlamıştı profesör, aslında adına bakılırsa kolay bir büyüye benziyordu. Sadece asadan ışık çıkarmaya yarıyordu ki bunu sevmişti Pearl. Kız hevesle ucuyla oynayıp durduğu asasına baktı, profesör büyülerin çok zor ve ilk denemelik büyülerden ziyade uğraştırıcı büyüler olduğunu belirtse de gizliden gizliye başarılı olabilmeyi umuyordu şimdiden. Tabii bir de ikinci aşaması varı büyünün. Büyünün sonuna bir 'Maxima' kelimesi eklendiğinde ışık miktarı artıyordu, bu da fener görevinden çok bir ampül görevi yüklüyordu herhalde asaya, profesör de benzer bir şekilde ifade etmişti zaten, ampul demişti. Fakat büyü bununla da sınırlı değildi. Üçüncü şekli ise 'Lumos Solem' idi ve profesör o büyünün çıkardığı ışık miktarından bahsederken Güneş'i örnek vermişti, vay canına! Pearl bundan oldukça etkilenmişti, Güneş onun en sevdiği yıldızdı çünkü. Hayat kaynağıydı. Tabii bu büyünün ışığının doğal olduğundan son derece şüpheliydi ama yine de merak etmişti fakat profesör bu büyünün uygulamasından uzak durmaları gerektiğini o kadar net bir şekilde ifade etmişti ki Pearl de bunun tehlikeli olabileceği sonucuna varmıştı ister istemez.
"Dersimiz bitmiştir, zil çalana kadar "Lumos Solem" büyüsü dışında diğer iki büyüyü şimdilik çalışın." Pearl büyüler üzerine düşünürken profesör uygulama zamanının geldiğini bu cümle ile belirtmiş ve onları asalarıyla baş başa bırakmıştı sonunda. Pearl zaten bu anı zor beklemişken hiç vakit kaybedesi yoktu ve hızla ilk büyünün sözlerini söyledi asasını hazırda tutarak. "Lumos!" Asann ucunda ceviz iriliğinde bi ışık belirmiş Pearl'ün yüzünü aydınlatıyordu, ya da belki bu aydınlığın bir kısmının büyüyü ilk seferde yapmış olmanın sevincinden kaynaklandığı da düşünülebilirdi. Pearl gülümseyerek ikinci aşamaya geçti. Biraz aceleci davrandığı doğruydu, belki de bir iki kez daha alıştırma yapmalıydı el alışkanlığı için ama bunu sonraya da bırakabileceğini söyledi içinden gelen sese Pearl ve devam etmeye koyuldu. "Lumos Maxima!" Işık biraz büyümeye başlasada beklendiği gibi değildi sanki, profesör de zaten yanından geçerken bunu doğrularcasına bir bakış attı, pek olmadığını ama çalışırsa olabileceğini anlatıyordu sanki bakışları ve cesaretlendirici gülümsemesiyle. Pearl bir kez dah deneyip aynı sonucu aldıktan sonra içini çekerek dersin bittiğini söyleyen profeösre baktı ve eşyalarını toplayarak çıkışa yöneldi diğerleri gibi.Renklendirme yapmaya üşendim ama normalde yaparım. [/quote] Gizli ölüm yiyen.
En son Wolfgang B. Lecter tarafından C.tesi Nis. 12, 2008 12:24 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | David Kevin Johnson Hogwarts Müdürü&KSKS Profesörü&Ravenclaw Bina Sorumlusu&ZAY Başkanı
Mesaj Sayısı : 550 Yaş : 31 Savaş Tarafı : Zümrüdüanka Yoldaşlığı Aile : Johnson Ailesi Rp Sevgilisi : Amy Granger Kayıt tarihi : 21/01/08
Character sheet Büyü Gücü: (100/100) Özel Yetenek: Zihinfendar & Zihinbendar
| Konu: Geri: Ölüm Yiyen Alımları Cuma Nis. 11, 2008 6:52 pm | |
| | |
| | | johnny sparrow Ölüm Yiyen
Mesaj Sayısı : 2 Yaş : 32 Savaş Tarafı : Ölüm Yiyen Kayıt tarihi : 16/05/08
| Konu: Geri: Ölüm Yiyen Alımları Cuma Mayıs 16, 2008 9:33 pm | |
| Ad:Johnny Soyad:Sparrow Örnek Rp(en az 5 satır): Johnny Muggle Başbakanı ile konuşmuş ve onu gelecekteki tehditlere karşı uyarmıştı.Ölüm Yiyenlerin inanılmaz bir şekilde çoğalması ve yaptıkları saldırılar artık Johnny'i bıktırmıştı.Bakanlık çalışanlarının çoğu kaçırılmış veya öldürülmüştü.Johnny kimseye güvenemiyordu.Sadece yakın arkadaşı olan iki Seherbazla konuşuyordu.Odasına geri döndü ve koltuğuna resmen yığıldı.
''Johnny artık burada kalamazsın.Sanırım sana saldırmayı planlıyorlar...''
Dedi arkadaşı olan Seherbaz Jack.Canı sıkkın gibi görünüyordu.Sesinden anlaşıldığı kadarıyla yorgundu.Johnny adama gülümsedi.Cevap verecek gibi oldu ama odasının kapısı hızla açıldı.Ayağa fırladı ve asasını çekti hemen Johnny.
''Geliyorlar!!!''
Diye bağırdı diğer Seherbaz arkadaşı Samantha.Johnny artık savaşmaya hazırdı.Sıkılmıştı artık kaçmaktan.Sihir Bakanı olarak neredeyse tümü yok edilmiş olan sihirbazların intikamı için savaşacaktı.Ölecekti.Bunu biliyordu ama yanında onlardan götürebildiği kadar götürecekti.
''Savaşacağız...''
Diye fısıldadı Johnny.İki seherbaz yanına geldi.Johnny onlara baktı ve gözlerinden iki damla yaş döküldü.Eski arkadaşlarıyla birlikte öleceği için guru duyuyordu.Gözlerini kapattı.Dışardan ayak sesleri geliyordu.Gözlerini açtı ve kapıdan giren kukuletalı ve maskeli adamları gördü.Hiç beklemeden üç büyücü de bağırdı.
''Avada Kedavra!!!''
Üç büyücünün asalarından çıkan üç yeşil ışık üç Ölüm Yiyen'i yere devirdi.Ama artık onlara doğru gelen yedi yeşil ışık vardı.Johnny son kez baktı arkadaşlarına ve yere yığıldı.Sonsuza kadar kalkmamak üzere...
Not:Karanlık lord olabilirmiyim? | |
| | | Nickholas Ryan Owen Hogwarts Müdürü & Sihirli Yaratıkların Bakımı Profesörü
Mesaj Sayısı : 748 Yaş : 31 Savaş Tarafı : |l Death Eaters l| Aile : Owen Ailesi Rp Sevgilisi : Şu Ana Kadar 5 Tane Teklif Geldi... Kayıt tarihi : 23/02/08
Character sheet Büyü Gücü: (100/100) Özel Yetenek: Zihinfendar & Zihinbendar
| Konu: Geri: Ölüm Yiyen Alımları Çarş. Haz. 11, 2008 7:34 am | |
| | |
| | | | Ölüm Yiyen Alımları | |
|
Similar topics | |
|
Similar topics | |
| |
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|